HOME | DD

Description
(Normalde "kutu oyunu" serisinin son bölümünü atmam gerekiyordu ama özel bir istek aldım. Kutu oyunu P3 Cuma veya hafta sonu gelecek. Bu isteğin sahibiyse: "Mayuricokkierun"
ikinci isteğiyle karşınızda. İyi okumalar.)

Abby lise son sınıf öğrencisi bir kızdı. Lise notları ve arkadaşlarıyla arası iyiydi. Bununla birlikte Abby'nin insanlara tuhaf gelen bir alışkanlığı vardı. Kahve falları ve astrolojiye olan tutkusu. Abby bu ikisine lise birinci sınıftan beri bağımlıydı. Çoğunlukla davranışları normal olsa da bazen kahve falını veya gezegenlerin konumlarını bahane ederek arkadaşlarıyla ve ailesiyle ufak tefek atışmalara girerdi. Zamanla ailesi ve arkadaşları Abby'nin garip tavırlarına uyum sağladı.

Bir gün Abby'nin arkadaşlarından Alice adında uzun sarı saçlı bir kız Abby'e kahve falını sordu. Abby o günden sonra sonra fallara olan takıntısını ilerletti. Her ay tüm arkadaşlarını toplayıp onların aylık talih fallarına baktı. Arkadaşları bu falları kahve dibindeki lekeler olarak görse de Abby'nin her ay onlara güzel sözlerle şımartmasına karşı çıkmadılar. Lise sona geldiğinde bu artık onlar için bir gelenek gibiydi.

Abby bir pazar günü arkadaşlarının aylık fallarına bakmak için evden ayrıldı. Fal bakmak için buluştukları kafeye bu ay bir medyum kutusu gelmişti. Abby kafede arkadaşlarının fallarına baktı genel olarak tüm fallar iyi şansı gösterse de içlerinde bir tuhaflık vardı. Fallarının arkadaşlıkla ilgili kısımlarında kendisini temsil eden kahve lekesi silikti. Abby arkadaşlarının ardından kendi falına baktı. Abby artık endişelenmeye başlamıştı. Çünkü kendi falında da kendisini bulamadı. Bunun yerine kapşonlu bir figür duruyordu.

Arkadaşları kahve falının ardından kafeden ayrılırken Abby kafedeki medyum kutusuna gitti. Kutuya elini okuttu ama kutudan el falının yazdığı bir not yerine elinde mor bir küre tutan kapşonlu bir kurabiye düştü. Abby bunun bir fal kurabiyesi olduğunu düşünüp kurabiyeyi ikiye ayırdı ama içinde de bir not yoktu. Abby Parçalanmış kurabiyeyi orada bırakıp eve döndü. Evde üç fincan daha kahve içti ve fallarına baktı. Her falda kapşonlu figürün bardaktaki yeri daha da büyüyordu. Abby kahvenin verdiği enerji ve stresten çıldırıyordu. Sonunda kendine bitki çayı yapıp odasında uzanmaya karar verdi. Her gözünü açtığında duvarda ve tavanda kapüşonlu gölgeler görüyordu. Abby telefonuna uzandı ama onun yerinde demin kafede parçaladığı kurabiye duruyordu.

Abby yataktan fırladı ve yüzünü yıkamak için banyoya gitti. "Neler oluyor neden bu imgeleri görüyorum? Yıllardır fal bakıyorum. Neden simdi oluyor?" Abby aynaya baktı ama aynada kendini değil parçalanmış kurabiyeyi gördü. Abby aynaya dehşetle bakarken kurabiye konuşmaya başladı. "Benim adım Prophet Cookie. Seni bekliyordum Abby." Abby korkudan aynaya yumruk attı. Ancak yumruğu aynanın içinden geçti ve ruhunu bedenini içinden çekti. Aynanın diğer tarafına geçen insan ruhu değişip Prophet Cokkie'nin bedenine dönüştü. Aynanın içinden tamamen geçtiğinde dönüşümü tamamlanmıştı. Abby aynaya baktığında eski bedeninin aynanın önünden ayrıldığını gördü. Ayna kaybolup Her şey karanlığa dönüşürken Abby'nin ruhu yeni bedeninde son kez çığlık attı.

Gözlerini tekrar açtığında artık Prophet Cookie olarak Cookierun Kingdon'da yaşıyordu. Prophet Cokkie Kulesinden aşağı baktı ve ona fal sormak için gelen kurabiyeleri gördü. "Onların geleceğini biliyordum."

(Bazılarınız Abby'nin ayna dışındaki bedenine ne olduğunu merak edebilir diye buraya eliyorum.
Abby'nin boş bedeni Lise sonrası hatıraları değişirken hareketsiz bekledi. Yeni hatıralarında Abby astroloji ve falları saçmalık olarak gören ve arkadaşlarıyla kafede takılıp alışveriş yapmayı seven bir kızdı. Ayrıca geçem yıl sonundan beri çıktığı Nick isminde bir erkek arkadaşı vardı. Yeni gerçeklik evdeki eşyaları ve arkadaşlarının zihnini değiştirdiğinde Abby aynanın önünden ayrıldı ve hayatında bir kez bile fal bakmadı.)

Umarım beğenirsiniz. Doğrusu Cookierun karakterleri insan bedenlerine sahip olmadığından onlara bir dönüşüm yazmakta zorlanıyorum. Bu hikayede de yeni bir tarz denedim. Belki tam bir dönüşüm hikayesi değil. Belki korku hikayesine yakın. Bu hikaye hakkında ne düşündüğünü yorumlara belirtin ve beğenmeyi unutmayın.

Description
(Normalde "kutu oyunu" serisinin son bölümünü atmam gerekiyordu ama özel bir istek aldım. Kutu oyunu P3 Cuma veya hafta sonu gelecek. Bu isteğin sahibiyse: "Mayuricokkierun"
ikinci isteğiyle karşınızda. İyi okumalar.)

Abby lise son sınıf öğrencisi bir kızdı. Lise notları ve arkadaşlarıyla arası iyiydi. Bununla birlikte Abby'nin insanlara tuhaf gelen bir alışkanlığı vardı. Kahve falları ve astrolojiye olan tutkusu. Abby bu ikisine lise birinci sınıftan beri bağımlıydı. Çoğunlukla davranışları normal olsa da bazen kahve falını veya gezegenlerin konumlarını bahane ederek arkadaşlarıyla ve ailesiyle ufak tefek atışmalara girerdi. Zamanla ailesi ve arkadaşları Abby'nin garip tavırlarına uyum sağladı.

Bir gün Abby'nin arkadaşlarından Alice adında uzun sarı saçlı bir kız Abby'e kahve falını sordu. Abby o günden sonra sonra fallara olan takıntısını ilerletti. Her ay tüm arkadaşlarını toplayıp onların aylık talih fallarına baktı. Arkadaşları bu falları kahve dibindeki lekeler olarak görse de Abby'nin her ay onlara güzel sözlerle şımartmasına karşı çıkmadılar. Lise sona geldiğinde bu artık onlar için bir gelenek gibiydi.

Abby bir pazar günü arkadaşlarının aylık fallarına bakmak için evden ayrıldı. Fal bakmak için buluştukları kafeye bu ay bir medyum kutusu gelmişti. Abby kafede arkadaşlarının fallarına baktı genel olarak tüm fallar iyi şansı gösterse de içlerinde bir tuhaflık vardı. Fallarının arkadaşlıkla ilgili kısımlarında kendisini temsil eden kahve lekesi silikti. Abby arkadaşlarının ardından kendi falına baktı. Abby artık endişelenmeye başlamıştı. Çünkü kendi falında da kendisini bulamadı. Bunun yerine kapşonlu bir figür duruyordu.

Arkadaşları kahve falının ardından kafeden ayrılırken Abby kafedeki medyum kutusuna gitti. Kutuya elini okuttu ama kutudan el falının yazdığı bir not yerine elinde mor bir küre tutan kapşonlu bir kurabiye düştü. Abby bunun bir fal kurabiyesi olduğunu düşünüp kurabiyeyi ikiye ayırdı ama içinde de bir not yoktu. Abby Parçalanmış kurabiyeyi orada bırakıp eve döndü. Evde üç fincan daha kahve içti ve fallarına baktı. Her falda kapşonlu figürün bardaktaki yeri daha da büyüyordu. Abby kahvenin verdiği enerji ve stresten çıldırıyordu. Sonunda kendine bitki çayı yapıp odasında uzanmaya karar verdi. Her gözünü açtığında duvarda ve tavanda kapüşonlu gölgeler görüyordu. Abby telefonuna uzandı ama onun yerinde demin kafede parçaladığı kurabiye duruyordu.

Abby yataktan fırladı ve yüzünü yıkamak için banyoya gitti. "Neler oluyor neden bu imgeleri görüyorum? Yıllardır fal bakıyorum. Neden simdi oluyor?" Abby aynaya baktı ama aynada kendini değil parçalanmış kurabiyeyi gördü. Abby aynaya dehşetle bakarken kurabiye konuşmaya başladı. "Benim adım Prophet Cookie. Seni bekliyordum Abby." Abby korkudan aynaya yumruk attı. Ancak yumruğu aynanın içinden geçti ve ruhunu bedenini içinden çekti. Aynanın diğer tarafına geçen insan ruhu değişip Prophet Cokkie'nin bedenine dönüştü. Aynanın içinden tamamen geçtiğinde dönüşümü tamamlanmıştı. Abby aynaya baktığında eski bedeninin aynanın önünden ayrıldığını gördü. Ayna kaybolup Her şey karanlığa dönüşürken Abby'nin ruhu yeni bedeninde son kez çığlık attı.

Gözlerini tekrar açtığında artık Prophet Cookie olarak Cookierun Kingdon'da yaşıyordu. Prophet Cokkie Kulesinden aşağı baktı ve ona fal sormak için gelen kurabiyeleri gördü. "Onların geleceğini biliyordum."

(Bazılarınız Abby'nin ayna dışındaki bedenine ne olduğunu merak edebilir diye buraya eliyorum.
Abby'nin boş bedeni Lise sonrası hatıraları değişirken hareketsiz bekledi. Yeni hatıralarında Abby astroloji ve falları saçmalık olarak gören ve arkadaşlarıyla kafede takılıp alışveriş yapmayı seven bir kızdı. Ayrıca geçem yıl sonundan beri çıktığı Nick isminde bir erkek arkadaşı vardı. Yeni gerçeklik evdeki eşyaları ve arkadaşlarının zihnini değiştirdiğinde Abby aynanın önünden ayrıldı ve hayatında bir kez bile fal bakmadı.)

Umarım beğenirsiniz. Doğrusu Cookierun karakterleri insan bedenlerine sahip olmadığından onlara bir dönüşüm yazmakta zorlanıyorum. Bu hikayede de yeni bir tarz denedim. Belki tam bir dönüşüm hikayesi değil. Belki korku hikayesine yakın. Bu hikaye hakkında ne düşündüğünü yorumlara belirtin ve beğenmeyi unutmayın.